TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
BELEDİYELERDE JEOLOJİ MÜHENDİSİ ÇALIŞTIRILMASI VE YERİNDE DENETİMİN YAYGINLAŞTIRILMASI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLENDİ
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, İzmir’de Çeşme, Buca, Bergama, Dikili, Foça, Seferihisar, Narlıdere, Bornova gibi birçok ilçe belediyelerinde jeoloji mühendisi bulunmadığını ve bu sebeple denetim eksikliği yaşandığını söyledi.

İZMİR‘de YAPI GÜVENLİĞİ DENETİM DIŞI...!

Değerli Basın Mensupları,

17 Ağustos 1999 Depremi sonrası ortaya çıkan tarihsel felaketin sonucunda Türkiye Deprem Şurası toplanarak Ülkede inşa edilecek tüm yapıların güvenliği için zemin ve temel etütlerinin yapılmasını kararlaştırmıştır. İlgili Bakanlık da çıkardığı yasa ve yönetmenliklerle bu etütlerin nasıl yapılacağını ve denetleneceğini tanımlamıştır.

Ülkemizde bugüne kadar yapılan tüm araştırmalar, afet zararlarının önemli ölçüde yer seçimini de içine alan yapı üretim sürecinden kaynaklandığı göstermektedir. Yapı üretim sürecinin temel sorunu ise denetimdir. Denetim ise, gerek afetlerde ve gerekse imar hizmetlerinde piyasa koşullarına bırakılmamalıdır.

Mevcut yasa ve yönetmenliklerde önemli eksiklikler olmasına karşın, gerek 3194 Sayılı İmar Kanunu ve gerekse Yapı Denetim Uygulama Yönetmenliği, zemin ve temel etütlerinin yaptırılması ve denetlenmesine yönelik belediyelere ve yapı denetim kuruluşlarına önemli sorumluluklar yüklemiştir.

Ancak, yaşadığımız kentte üzülerek belirtmek isteriz ki, başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok İlçe Belediyesi, yapıların temel taşıyıcı sistemlerinin projelendirilmesinde en önemli unsur olan zemin ve temel etütlerinin yerinde (arazi) denetimini yapmamaktadır. İzmir‘de, yeni kent merkezi Bayraklı‘da bulunan ve planlanan yüksek yapılarda içinde olmak üzere birçok ilçe belediyesindeki yapılarda kamu denetimi olmayıp, yapılar adeta depreme ve diğer doğal afetlere karşı savunmasız bırakılmaktadır. Oda‘mız tarafından mevcut bu durumu anlatan ve bir an önce önlem alınmasını talep eden Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarına bir mektup yazılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Aziz KOCAOĞLU‘na yazdığımız mektubu, siz basın mensupları aracılığı ile İzmir halkı ile paylaşmak istiyoruz.

"Sayın Aziz KOCAOĞLU

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı,      

Bildiğiniz üzere yaşadığımız kent, Dünyada deprem riski en yüksek kentler arasında yer almaktadır. İzmir ve çevresi 13 fay hattı üzerinde konumlanmış, bu faylar da tarih boyunca deprem üretmiştir. İzmir de 7 ve üzeri deprem üretecek potansiyeli taşıyan bu fayların varlığı kentin yönetiminden sorumlu başta şahsınıza ve İzmir Büyükşehir Belediyesine önemli sorumluluklar yüklemektedir.

Kentimizde yılda yaklaşık 10 bin adet yapının zemin temel etüdü yapılmaktadır. Mevcut yasa ve yönetmenliklere göre binaların temel taşıyıcı sistemlerinin projelendirilmesinde en önemli unsur olan zemin etütlerinin, sondaj ve arazi çalışmaları Jeoloji Mühendislerince yapılmaktadır. Odamızca bu etütlere yönelik yapılan mesleki denetimlerde Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki birçok ilçe belediyesinde, bu etütlerin sondaja dayalı arazi denetimlerinin yapılmadığı, sondajların derinlikleri, yapılıp yapılmadığının kontrol edilmediği ve sondajlar sırasında yapılan deneylerin de denetlenmediği tespit edilmektedir.

Nitekim Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün(1) ve Belediyenizin(2) ekteki yazıları da bu durumu bütün açıklığı ile ortaya koymaktadır. Ayrıca  "İzmir Kent Sağlık Gelişim Planı (2009-2013)" da mevcut bu duruma yönelik zemin ve temel etütlerinde "yerinde denetim"  önerisini getirmiştir(3).

İmar Yasasının 28/2 maddesi ve 4708 sayılı yasa ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün (2012/12) No.lu Genelgesinin 9. Maddesinde de belirtildiği üzere, zemin etütlerinin kamu adına denetiminde belediyelere yasal sorumluluk vermektedir.

Kentimizdeki zemin etütlerinin sondaj ve arazi çalışmalarına, dolayısıyla da yapı güvenliğine yönelik kamu denetimi yapılmaması,  İzmir‘de gerçekleşme ihtimali yüksek bir depremde can ve mal güvenliği açısından başta şahsınız olmak üzere Büyükşehir Belediyesini "sosyal ve hukuki zan" altında bırakacaktır.

Bu nedenle, makamınızca bir Genelge çıkarılarak Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinde görevli jeoloji mühendisleri tarafından sondajların, sondaj numunelerinin ve yerinde yapılan zemin deneylerinin denetiminin, birçok Büyükşehir Belediyesinde olduğu gibi yerinde yapılarak imzalı tutanaklara bağlanması hususunda gereğinin yapılmasını istiyoruz(4). İlçe Belediyelerinde jeoloji mühendisleri yoksa, Büyükşehir Belediyesindeki mevcut jeoloji mühendisi kadrolarından yararlanılmasını ya da jeoloji mühendisi hizmeti satın alınması suretiyle bu kamusal denetimin yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunun bilinmesini istiyoruz. Kısa vadede Belediyelerce jeoloji mühendisi hizmetlerinin satın alınamaması durumunda ise, Oda‘mızla yapılacak protokollerle sondajların ve arazi çalışmalarının yerinde denetiminin Oda‘mızca yapılmasını bir kamu görevi olarak üstlenmeye hazır olduğumuzu da belirtmek isteriz.

Sorumluluğunu üstlendiğiniz kentimizde yaşayan 4 milyon insanın can ve mal güvenliği açısından bu yasal ve hukuksal taleplerin en kısa sürede yerine getirilmesini diler, çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz.

Ekler:

1) Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü 14.03.2012 tarih ve 61/4012 sayılı yazısı.

2) İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı 10.04.2012 tarih ve 1324/23178 sayılı yazısı.

3) "İzmir Kent Sağlık Gelişim Planı, 2009-2013"; İzmir Büyükşehir Belediyesi yayını, S.41-45, 2011.

4) JMO Sondaj Tespit Tutanağı Örneği."

Değerli Basın Mensupları,

Zemin ve temel etütlerinin kamu adına denetimini yapacak diğer bir kurum ise 4708 sayılı yasa ile kurulan yapı denetim kuruluşlarıdır. Ancak İzmir‘de bu kuruluşlarca da denetim yapılmamaktadır. Yapılsa bile, raporlar üzerinden formel bir denetim söz konusudur. Bu kuruluşların yerinde denetim yapmamasının en önemli nedeni ise, 4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunudur. Mevcut yasa, yapı denetim şirketleri içinde sorumlu mühendisler olarak mimar, elektrik, inşaat ve makine mühendislerini tanımlamıştır. Bu doğru, ancak eksik bir tanımlamadır. Ülkemizde meydana gelen depremler; Kocaeli, Düzce ve son olarak Van depremlerine baktığımızda hasar gören, yıkılan binaların eksik malzeme kullanımından kaynaklanmakla birlikte, esas olarak bina-zemin ilişkisinin doğru projelendirilmemesi, Delta ortamı, eski bataklık alanlarının imara ve yapılaşmaya açılması, yeraltı suyu yüksek güncel dere alüvyonları üzerine yapılan binaların çokluğu göze çarpmakta ve öne çıkmaktadır. Yani depremde yıkılan evler, makine tesisatının yanlış döşenmesinden veya elektrik tesisatından ya da mimari projeden dolayı yıkılmamıştır. Neden yıkılmıştır? Yanlış yer seçimi, bina-zemin ilişkisinin doğru kurgulanmaması ve zayıf özelliklerine sahip zeminler üzerine yapılmasından kaynaklı yıkılmıştır. Bu nedenle yapı denetim şirketlerinde zemin ve temel etütlerini yapan jeoloji mühendisleri de tanımlanmalı ve Yapı Denetim Kanununda jeoloji mühendisleri mutlak olarak yer almalıdır. Bu eksiklik halkımızın can ve mal güvenliği için siyasi otorite tarafından bir an önce giderilmelidir.

07 Ağustos 2012.

                                                                                 Alim MURATHAN

                                                                                            TMMOB

                                                                             Jeoloji Mühendisleri Odası

                                                                                   İzmir Şube Başkanı

 

 

 

 

Okunma Sayısı: 3261
Fotoğraf Galerisi
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası