TMMOB

JMO ANTALYA ŞUBESİ

5. DÖNEM ( 2004-2005 ) ÇALIŞMA RAPORU

10 – 11 Ocak 2004 tarihinde ki genel kurul sonunda yapılan seçimlerde görev alan yönetim kurulu, üstlendiği görevini belirlenen ilkeler, program ve yönetmeliklere bağlı kalarak tamamlamıştır. Yapmakta olduğumuz genel kurulda tıpkı bundan öncekiler gibi önemlidir. Yapacağınız katkı ve önerilerin gelecek dönem çalışmalarına yön vereceği umudu ile oluşacak yeni yönetime ve şube organlarına şimdiden başarılar dileriz.

Ülkemizde ve özel konumu gereği özellikle Antalya`da hızlı kentleşme; jeoloji bilimini ve mesleğimizin de içinde olduğu birçok disiplinde ve iş kollarında, sorunların yaşanmasına neden olmaktadır.

Hemen her türlü zemine artan ve boyutları büyüyen yapı yapılma isteği, ulaşım ve ulaştırma gereksinimleri, çevre bağlamında katı ve sıvı atık denetim ve planlamaları, su ve yapı malzemeleri gibi doğadan karşılanarak tüketilen ihtiyaçlar gibi konular jeoloji bilimi ve mühendisliğinin gündemini oluşturan temel konulardır. Doğa olaylarının afetlere dönüşmesi sonucu yaşanan can ve mal kayıplarından hala ders alınmadığı da düşünülürse, bu gündem çok değişmeyecektir.

Antalya kenti yer olarak traverten platosu üzerinde yerleşmiş olsa da rant ekonomisi; bu tercihi Serbest Bölge – Liman arkası ve Yamansaz – Kundu gibi zor ve riskli zeminlerin yer aldığı alanlara kaydırmıştır.

Travertenlerin bilinen özellikleri pek çok konuda kolaylık sağlamıştır. Ancak bu doku, yönetimleri kolay, ucuz ve geçici yöntemlerle sorun çözme kolaycılığına yöneltmiş ve sorunların ertelenmesine, birikmesine neden olmuştur.

Yılın 12 ayına yayılan sulu tarımın su ihtiyacı ve turistik tesislerin kullanma suyu yeraltından sağlanmaktadır. Aşırı çekim ve disiplinsiz kullanım rezervlerin azalmasına, sahil ovalarının tuzlanmasına neden olmaktadır.

Son tespitlere göre Antalya ili için verilen Maden Arama Ruhsatı 1150 dir. İçinde Altın ve Gümüş dahil 24 çeşit maden adına verilmiş olsa da bu ruhsatlarda açık ya da örtülü  diğer Kum-çakıl ve diğer kırmataş sağlanacağı  ocak işletmeciliğidir. Yapı sektöründeki yoğun tüketim sonucu kum-çakıl temini zorlaşmış, kontrolsüz işletme ve fazla rezerv alımlarından dolayı akarsu yatakları bozulmıştur. Sel baskınları gibi afet riskleri ve çevre sorunlarında büyük artışlar yaşanmaktadır.

Antalya`ya komşu Isparta ve Burdur illerimiz ve dahası ülkemizde benzer sorunlar yaşanırken ve bu gelişmelere bağlı ihtiyaçlar ortadayken Jeoloji Mühendisliği eğitimi ve istihdamı arasında sağlıklı bir denge ve koordinasyon yoktur. Bu dengesizliğin bedeli meslektaşlarımızın işsizliğidir, meslek dışı alanlarda çalışmak zorunda kalmalarıdır. Büyük umutlarla ve özverilerle kurulan özel büroların genelge ve yönetmeliklerin zorladığı sınırlı alanlarda sıkışarak işveren istekleri doğrultusunda ayakta kalmaya çalışmalarıdır.

Bu toplantıda  konu ve sorunların tartışıldığı, gerçekleştirilmek istenen başka hedeflerin önerildiği bir ortam olmasını diliyoruz.

1. ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI

JMO ‘ nun gücünün etkinliğinin artırılmasında ilk adım oda üye ilişkisidir. Yeni mezun genç mühendislerin odalara kazandırılması gerekir.Bu süreç öğrencilik döneminde başlatılmalı, karşılıklı ihtiyaçlarına dayalı güvenli ve kalıcı bir bağın kurulması ile sürdürülmelidir.

Mensubu olduğunuz Antalya şubesi kendi mekanında görevini sürdürmektedir. Ancak bu mekanın üyelerin sadece rapor onaylatmak için uğradıkları bir yer olmadığının bilinmesi gerekmektedir.Isparta Temsilciliğimiz yıllardır oturmuş kadrosu ile özverili bir şekilde görevlerini yapmaktadır.Burdur İl Temsilciliğimizde dönem içinde bazı sorunlar yaşanmıştır. Genel Merkezin de bilgisi dahilinde izlenmekte olan bu sıkıntının yeni dönemle birlikte mutlak aşılması gerekir. Yenilenecek olan Temsilcilik seçiminin çözüm için iyi bir zamanlama olduğunu düşünüyoruz.

1. JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ UYGULAMA ALANLARINA İLİŞKİN ÇALIŞMALAR

Bölgemizin jeolojik ve sosyo-ekonomik konumu birçok alanda mesleki uygulama ortamı yaratmıştır. Ancak ağırlık zemin etütleri yeraltısuyu ve sondajcılık faaliyetleri üzerindedir.

17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 yaşadığımız depremler sadece bilinen fay kırıkları yaratmamış, birlikte, sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel  kurum ve anlayışları da sarsmıştır.

Marmara depreminin arkasından arada bir artçı hatırlatmaların da etkisi ile bir dizi yasa, yönetmelik ve genelge çıkarılmıştır. Bunlardan bazıları yürürlükten kalkmış, bazıları da getirdikleri yetki ve kavram kargaşası ile yürürlüktedir.

4708 Sayılı  Yapı Denetim Kanununda hala düzeltilmesi gereken yerler vardır. 7269 sayılı Afetler Yasası, 3194 Sayılı İmar Yasası hala değişmemiştir. 3194 Sayılı İmar Kanunu`nun yerine geçmek üzere hazırlanan " İmar ve Şehirleşme Yasa Tasarısı " ile " Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı " taslaklarına ilişkin TMMOB görüşü oluşturularak Bakanlığa iletilmiştir.

Kentleşme, planlama ve yerel yönetimler alanını yakından ilgilendiren bu yasa tasarıları, aynı zamanda TMMOB` a bağlı birçok odanının, uzmanlık alanlarını da çok yakından ilgilendirmektedir. Bu bakımdan getireceği açılımlar önemle beklenmektedir.

Bilindiği üzere bina ve bina türü yapıların projelendirme aşamasında gerekli olan zemin ve temel etütlerinin, uygun ve standart bir metotla yapılabilmesini sağlamak amacı ile 28.06.1993 tarih ve 373 sayılı " Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasına İlişkin Esaslar " genelgesi  ; Raporların içerik ve format açısından belirli bir düzende yazılarak birlikteliğin sağlanması amacı ile " Zemin ve Temel  Etüdü Raporu Genel Formatı " adı ile yürürlüğe konmuştur.Eskisine göre çok fazla açılım getirmeyen ancak, iyi bir düzenleme olarak kabul edilebilir nitelikteki formattan yerel yönetimlerin ve uygulayıcıların  ne anladıkları daha önemlidir.

Yeni teknolojilerle gelişen modern sulama sistemleri ve seracılık ile yılın tamamına yayılan sulu tarımın sulama suyu, turistik tesislerin kullanma suyu ihtiyaçları yeraltısuyundan karşılanmaktadır. Arz-talep dengesini sağlayabilmek 1961 yılında çıkan 167 sayılı YAS kanununun güncelleştirilmesi ile mümkündür. Bu düzenleme yapılırken konunun başka boyutlarını  oluşturan YAS kooperatifleri ve yüzeyden sulama birliklerinin durumlarının da bu güncelleşme çalışmasının içine almak gerekir.

1. ÜNİVERSİTELER İLE İLİŞKİLER                              

JMO Antalya Şubesi sınırları içinde SDÜ Üniversitesi-ISPARTA, Akdeniz Üniversitesi-Antalya Jeoloji Bölümleri bulunmaktadır. SDÜ ile iletişim daha çok Isparta İl Temsilciği tarafından sağlanmaktadır. Bulunduğu yöre için gerçekten çok önemli işlevleri olan  Üniversitelerimizle Oda ilişkilerini her zaman üst düzeyde tutmaya özen gösterilmelidir.

2-3 Aralık 2004 te yapılan "Antalya`nın Jeolojisi ve Doğal Afet Konferansları " nda sunulan bildirilerde ve panellerde A.Ü ve SDÜ ile yapılan işbirliği ve Akdeniz Üniversitesi Yerbilimleri Topluluğunun 27-30 Nisan 2005 tarihinde Antalya`da gerçekleştirdikleri etkinliklerde verilen lojistik destek üniversitelerimize bakışımızın birer örneğidir. Aynı yakınlığı akademik kadrolardan beklerken, öğrencilerimizin de ekonomik istekleri dışında kalan zamanlarda da oda örgütlenmesi içinde bulunmalarını diliyoruz.

1. SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE İLİŞKİLER

Şubemiz Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu, Antalya Gündem 21 Kent Konseyi, İl Koordinasyon Kurulu üyesi olup bu kurulların gündemli yada periyodik toplantılarına düzenli olarak katılmaktadır. Mesleki ilgi ve birikim alanına giren konular başta olmak üzere yaşadığı kentin ve ülkenin gündemini oluşturan konularda oda görüşü sunulmaktadır.

1. DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARI İLE İLİŞKİLER

Başta Antalya Valilik Makamı olmak üzere, Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye Başkanlıkları gibi alt yapı ve mesleki uygulama alanlarının yoğun olduğu Kurumlarla ilişkilerin düzenli sağlanmasına  çalışılmaktadır.

      TMMOB

JMO Antalya Şubesi

2004-2005 YILLARI MALİ RAPORU

10 - 11 Ocak 2004 tarihinde yapılan JMO Antalya Şubesi 5. Olağan Genel Kurulu neticesinde görev alan 5. dönem Yönetim Kurulumuz döneminde elde edilen Gelir-Gider tablosu ekte sunulmuştur.

Buna göre 2004 yılında aidat, tescil ve onaylardan elde edilen gelirler toplamı 105.927 YTL` dir. Bunun 99.970 YTL` lik kısmı Belge ve Hizmet karşılığı gelirlerdir.

Personel, haberleşme, demirbaş, kira gibi ana kalemlerinde bulunduğu giderler toplamı ise 48.879,98 YTL` dir. Giderler dışında Merkeze gönderilen 51.812,50 YTL` dir.

2005 yılında ise gelirler 195.743,25 YTL` ye ulaşmıştır. Artan gelirde en büyük kalemi Rapor Onayları tutmaktadır.

2005 yılında giderler ise 60.505,18 YTL olmuştur. Bunun dışında Merkeze 141.880 YTL gönderilmiştir.

Netice itibariyle Gelir-Gider farkları pozitif bakiye vermiştir ve

2004 yılında : 57.047,02 YTL

2005 yılında : 135.238,07 YTL olmuştur.

2006 ve 2007 yılları tahmini bütçeleri hazırlanırken 2005 yılı baz alınmış ve  2006 yılı için %10, 2007 yılı için %10 artış değerleri ilke kabul edilmiştir.