Bergama’da 15 yıldır süren çevreye, doğaya, toprağa, hukuka, ülkeye, bilcümle hayata sahip çıkma mücadelesi, yeni bir sürece evrildi. Onca yıldır yaşanan  çevresel, bilimsel, hukuksal kirlenme artarak devam ederken, AİHM de dahil olmak üzere  tüm yargı kararlarını by-pass ederek üretime başlayan KOZA Altın Şirketi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü Bergama Çamköy de kutlamak isteyen Meslek Odaları, Sendikalar, Çevre Örgütleri ile siyanürlü altına karşı mücadele yürüten Eşme’den, Efem Çukuru’ndan, Artvin-Cerattepe’den, Tunceli-Ovacık’tan gelen yerel insiyatiflere taşlı yumurtalı  saldırıda bulunmuştur.

Bergama Köylüleri’nin Anayasa’da teminat altına alınmış olan “yaşam hakkı” ve “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını” koruma adına uzun yıllardır verdikleri demokratik mücadele, hiçbir zaman şiddete dönüşmemiş, köylülerin meşru ve onurlu mücadelesi Bergama yerelinden çıkıp tüm ülkede hatta dünyada örnek bir hareket olmuştur.

Ancak 1989 yılında Eurogold’la başlayan Normandy-Newmont’la devam eden  bilimi, tekniği, etiği, ve hukuku yok sayma süreci; bugün KOZA Altın Şirketi ile devam etmektedir. Büyük mücadele ve fedakarlıklarla elde edilen kazanımlar ve yargı kararları yok sayılarak uygulanmamaktadır. 

KOZA DAVETİYEDEN SALDIRGANLIĞA DAVET !!

Hukuksuzluğa devam eden KOZA Altın Şirketi şimdi de tehlikeli bir oyunu sahneye koymaktadır. Yıllarca bir arada kardeşçe, barış içinde yaşayan köylüleri, işsizlik sorununu sömürerek  karşı karşıya getirmek istemekte ve provakasyona davetiye çıkarmaktadır. Oynanan oyun topluma mal olmuş bir mücadeleyi saptırmak, kamuoyunu yanlış yönlendirmektir.

Çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar nedeniyle kapatılması yönünde yargı kararları bulunan Bergama-Ovacık Altın İşletmesi’nin yeni sahibi KOZA Altın Şirketi yaşanan hukuksuzluğa karşı anayasal haklarını kullanan ve demokratik tepkilerini ortaya koyan kişi ve kurumlara karşı 5 Haziran günü  açıkça şiddet kullanmıştır. Yurttaşların Anayasal hakkı olan seyahat özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapmaları gasp edilmiştir.

Beyaz Adımlar Platformu Olarak;

Yaşanan saldırıların asıl sorumlusunun yargı kararlarlarının gereğini yerine getirmeyen yetkililer olduğunun altını çiziyoruz.

Bilindiği üzere, defalarca “kamu yararı ve hukuk devleti ilkesine aykırı” olduğu gerekçesiyle idare mahkemeleri ve danıştay tarafından verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararları her defasında uygulanmamıştır. Öyle ki konu ile ilgili olarak AİHM’nin 10 Kasım 2004 tarihli kesinleşmiş kararı da hiçe sayılmıştır. Bundan cesaretlenen işletmeci firma, madenin faaliyete başlaması yönünde Çevre ve Orman Bakanlığı nezdinde yeniden girişimde bulunarak adeta yargıya ve hukuk devletine meydan okumuştur.

En son İzmir Valisi tarafından, İl Özel İdaresi Yasası’na aykırı olarak İl Genel Meclisi’nin kararı olmadan kapatılması yönünde çok sayıda kesinleşmiş yargı kararı olan işletmeye Gayrı Sıhhi Müesseseler Açılma Ruhsatı verilmiş ve 20 Mayıs 2005 günü işletme yeniden faaliyete başlamıştır. İzmir Valisi’nin bu uygulaması KOZA Altın Şirketi yetkililerini hukuk tanımazlık konusunda daha da cesaretlendirmiş, öyle ki yöre insanlarına ve yasal haklarını kullanan yurttaşlara fiili şiddet kullanmaktan çekinmemişlerdir.

ŞİDDET “KOZA” SINDAN ÇIKTI!!!

Bergama-Ovacık Altın İşletmesi’ni satın aldığı ilk günlerde basına verdiği demeçlerde, yöre halkının yaşam hakkını savunmak adına gösterdiği direnci kırmak için “yerli şirket olmanın avantajını” kullanacağını açıklayan KOZA yetkililerinin, Dünya Çevre Günü’nde  yaşanan olaylar karşısındaki tutumlarına bakılırsa; muradlarının saldırganlık ve zorbalık olduğu görülecektir. Unutulmamalıdır ki yabancı da olsa yerlide olsa  maksimum kar ve sömürüyü hedefleyen işletmelerin merkezinde doğa ve insan sevgisine yer yoktur. Hatırlatmak  isteriz, en büyük yer altı kaynağımız olan bor madenlerimizi on yıllarca dışarıya kaçıran yabancı şirketin  adı da  TÜRK BORAKS’dı.

Beyaz Adımlar Platformu Olarak;

Koza Altın şirketi, yalnızca Bergama’nın havasını, suyunu, toprağını, sosyal dokusunu kirletmekle kalmayıp, hukukun üstünlüğünü, hukuk devleti ilkesini de kirletmeye devam etmektedir. Yargı kararlarının uygulanması için devletin tüm yetkili birimlerini göreve çağırıyoruz.

Ne yazık ki, 5 Haziran günü yaşanan olayların sorumluları hakkında halen yasal soruşturma başlatılmamıştır. Beyaz Adımlar Platformu bileşenleri olarak Cumhuriyet Savcılarını harekete geçmeye çağırıyoruz.

Beyaz Adımlar Platformu şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yaşam alanlarını ve geleceklerini korumak için mücadele eden halkın yanında yer alacak ve  tüm hukuksuz gelişmelerin takipçisi olacaktır.