TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
24/12/2008’DE ESOGÜ JEOOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İLE JMO EŞKİŞEHİR ŞUBESİ TARAFINDAN “JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜTLERİN KENTLERİMİZE YANSIMASI, DOĞAL AFETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE UZAKTAN ALGILAMA VE CBS SİSTEMLERİNİN KULLANILMASI, 17 AĞUSTOS 199

ESOGÜ Jeoji Mühendisliği Bölümü ile JMO Eskişehir Şubesi Tarafından "Jeolojik-Jeoteknik Etütlerin Kentlerimize Yansıması, -Doğal Afetlerin Değerlendirilmesinde Uzaktan Algılama Ve  CBS Sistemlerinin Kullanılması, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi Örneği" Konulu seminer yapıldı.

           Seminer, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Suat Mirza Konferans Salonunda yapıldı.

            Seminer konularının sunumu; İller Bankası Genel Müdürlüğünden Jeoloji Yüksek Mühendisi Kuddusi KARAKUŞ ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin OLGUN tarafından yapıldı.

             Seminerin açılış konuşmaları Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr.Erhan ALTUNEL ve Şube Başkanı Hüseyin GÜL tarafından yapılmıştır.

Sn. Prof.Dr. Erhan ALTUNEL , yaptığı konuşmada Üniversite ile Oda arasında kurulan iletişim gereği bu etkinliklerin yapıldığını belirterek, Öğrencilerin, mezun olduktan sonra  bu bilgilere ihtiyaç duyacağını,  söyleyerek,  sunumculara teşekkür etti.

Sn.Prof.Dr. Erhan Altunel den sonra söz alan Şube Başkanı Sn .Hüseyin GÜL, yaptığı Konuşmada, Türkiye nin tektonik morfolojik ve meteorolojik özellikleri nedeniyle doğal afet tehlikesi yüksek bir ülke olduğunu ifade ederek, Ülkemizde yaşanan depremlerin heyelanların, su baskınlarının çığ ve kaya düşmelerinin, yerleşim yerlerini ve insanları tehdit eden en önemli doğa olayları olduğunu, Bu doğa olaylar sonucunda meydana gelen yüksek rakamlı can ve mal kayıpları göz önüne alındığında bu doğa olaylarının birer doğal afete dönüştüğünü söyledi.

    Ülkede meydana gelen doğal afetlerin oranları hakkında bilgi veren Şube Başkanı, Bu oranlara bakıldığında depremlerin birinci sırada yer aldığını, ikinci ve üçüncü sırada ise heyelan ve sel baskınlarının geldiğini söyledi.  Türkiye nin, deprem aktivitesi yüksek olan bir coğrafyada yer aldığını. Ülkemiz yüz ölçümünün 2/3‘sı birinci ve ikinci derecede tehlikeli deprem bölgesinde yer aldığını. Ülke nüfusunun %44‘ü birinci derecede %26 sı ikinci derecede,%15‘i üçüncü derecede,%12 si dördüncü derecede tehlikeli deprem bölgesinde yaşadığını, deprem aktivitesi yüksek olan bu bölgedeki yerleşim yerlerinin hemen hepsinin alüvyonal düzlük olarak tanımladığımız verimli tarım toprakları üzerinde kurulduğunu belirterek, her depremde meydana gelen yüksek sayıdaki can ve mal kayıplarının, bu alüvyonal düzlüklerde kurulu yerleşim alanlarında görüldüğünü söyledi. Daha sonra ülkede yaşanan sel ve heyelan olaylarına değinerek, sel ve heyelanlar sonucu ölen ve yıkılan/hasar gören bina sayısı hakkında bilgiler verdi.

Başta depremler olmak üzere bütün doğal afetlerden sonra güncelleşen ancak, kısa bir süre sonra unutulan iki önemli faktörün bütün doğal afetlerde geçerliliğini koruduğunu söyleyen Şube Başkanı, Bu faktörlerin,

            1-  Kalitesiz ve plansız yoğun yapılaşma

            2- Jeolojik ve Jeoteknik faktörleri dikkate almadan veya bunlara gereken önem vermeden yapılan hatalı yer seçimi  ve yapı inşaası olduğunu söyledi

 Günümüzde planlama öncesinde yapılan Jeolojik-Jeoteknik etütlerin, imar planı çalışmalarının en önemli ayağını oluşturduğunu. Bu nedenle Jeolojik ve jeoteknik etütlerin, bir imar planının başarısını etkileyen  önemli faktörlerden arasında sayıldığını söyledi. Planlama öncesi yapılan jeolojik etütler ile binaların statik projelerine esas jeoteknik etütlerin, Jeoloji Mühendislerinin çalışma alanı içersine girdiğini, Bu çalışmaların bazı bölümlerinde zaman zaman diğer meslek disiplinlerine ihtiyaç duyulsa da jeoloji Mühendisliğinin, bu çalışmaların olmazsa olmaz mühendislik dalı olduğunu söyleyen Şube Başkanı, daha sonra bilgi teknolojisinin değişik alanlarda insanlığa hizmet verdiğini,,  Uzaktan algılama ve CBS sistemlerinin Jeoloji Mühendisliğindeki kullanımının giderek arttığını söyledi

Konuşmasının sonunda, seminerin düzenlemesinde emeği geçen JeoGenç üyelerine ve değerli zamanlarını ayırarak Eskişehir e gelen seminer sunumcularına teşekkür ederek, Seminerin yararlı olması dileğinde bulundu.

Açılış Konuşmalarından sonra Sn.Kuddusi KARAKUŞ, "Jeolojik - Jeoteknik Etütlerin Kentlerimize Yansıması" konulu sunumu yaptı. Plan  türleri, kentleşme ile  jeoloji ilişkisini anlatan konuşmacı, imar planı ve kentleşme sürecinde jeolojik çalışmalar hakkında bilgi verdi. Mevzuat açısından jeolojik ve jeoteknik etütleri ele alan Sn. KARAKUŞ 1987 öncesi, 1987-1999 ve 1999-2008 arasındaki döneme değindi.

Sunumunun sonunda Jeolojik-jeoteknik hizmetlerin kentlerimiz yansıması hakkında istatistiki bilgiler  vermiştir.

Seminerin ikinci konusu olan," Doğal Afetlerin Değerlendirilmesinde  Uzaktan Algılama ve CBS Sistemlerinin Kullanılması, 17 Ağustos Marmara Depremi Örneği" konulu sunumu Sn. Engin OLGUN yapmıştır. Uzaktan algılamanın tanımını yaparak başladığı sunumda, uzaktan algılama ışınım sistemleri, ışınım yansıması, elektromanyetik spektro, uzaktan algılama alıcı sistemleri, uydu çalışma sistemleri hakkında bilgi veren Sn. Engin OLGUN, arazi modelleme, görüntü sayısallaştırılması, sayısal görüntülerin yorumlanması hakkında bilgi vererek, uzaktan algılama çalışmalarının, doğal afetlerin belirlenmesindeki önemine değindi. Daha sonra Coğrafik Bilgi Sistemi ( CBS ) hakkında bilgi vererek, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi Örneğini verdi. Deprem öncesi ve deprem sonrası görüntüler kullanılarak, yapılan hasar tespitine ait örnek çalışmayı anlattı.

Seminer sonunda, Sn. Prof Dr. Erhan ALTUNEL ve Şube Başkanı  Sn. Hüseyin GÜL tarafından teşekkür edilerek plaketleri verildi.   

 

 

 

 

 

 

 

 

Okunma Sayısı: 3209
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası