TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
22 MART DÜNYA SU GÜNÜ
22 Mart Dünya Su Günü ve Basın Açıklamalarımız

22 MART DÜNYA SU GÜNÜ

 

  

 

TMMOB

 

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

Küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklığın yaşandığı ülkeler arasında yer alan ülkemiz, sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Su zengini bir coğrafyada kişi başına düşen yıllık su miktarı 8.000-10.000 m3‘tür. Oysaki ülkemizde bu değer 1.700 m3 civarındadır. Böylesine sınırlı su imkanına sahip bir ülkede maalesef su kaynakları gayri objektif, bilimsellikten uzak, toplumsal gereksinimleri iyi analiz edilmemiş bir yaklaşımla kullanılmakta ve kirletilmektedir. Yeraltısularını en hızlı kirleten ve tüketen ülkelerden biriyiz. Gelecekteki olası kuraklık sorunlarına karşın, derin yeraltısuyu akiferleri miktar ve kalite yönünden ilgili kurumlar tarafından etüt edilmelidir.

 

Yine fabrika atıklarının bazı bölgelerde doğrudan yeraltısuyuna veya yüzey suyuna arıtılmadan verildiği bilinmektedir. Kontrolsüzce yapılan bu tür deşarjlar 1. sınıf su kalitesine sahip yeraltısuyu akiferlerinin kirletilerek elden çıkarılmasına sebep olmaktadır.

 

Tarımda uygulanan vahşi sulama ve aşırı sulama son hızıyla devam etmektedir. Acilen ileri sulama sistemlerine kaynak ayrılarak su kıtlığı çekilen havzalarda bu uygulama zorunlu olmalıdır.

 

Bakırçay, Gediz havzalarının revize hidrojeolojik etütleri yapılmalı ve havzaların sürdürülebilir yeraltısuyu rezervleri öncelikle ve acilen belirlenmelidir. Özellikle yeraltısuyu rezervi dolmuş havzalarda kuyu kullanma belge verilmemelidir. Bu yöndeki ilgili kurumlara etüt ve denetim açısından yeterli Jeoloji Mühendisi  takviyesi yapılmalıdır.

 

İzmir‘in içme suyunun % 35‘ini karşılayan Tahtalı Barajında bugün için doluluk oranı % 26 seviyesindedir. 2007 yılı aynı dönemdeki doluluk oranı ise % 41‘dir. Dolayısıyla geçen yıla oranla geriye doğru bir gidiş görülmektedir. İzmir içme suyunun % 65‘ini karşılayan yeraltısuyu kaynakları güncel şartlara göre yeniden etüt edilerek, geleceğe yönelik rezervleri ortaya konulmalıdır. Bu amaçla İZSU‘da hidrojeoloji departmanı kurulmalı ve İzmir‘e su sağlayan yeraltısuyu kaynakları hassasiyetle takip edilmelidir.

 

Her türlü yeraltı ve yerüstü işletmesi yapılan sahalardaki yeraltısuyu seviye gözlem değerleri, su kalitesi değişimleri periyodik olarak izlenerek, sonuçlar kamunun bilgilenmesine de sunulmalı, gerektiğinde akredite olmuş laboratuvarların örnekler üzerinde analizler yapmasına olanak tanınmalıdır.

 

Ülkemiz değişik iklim ve su kaynakları çeşitliliği göstermektedir. Ülkemizin kuzey ve doğu bölgelerinde aşırı yağışlar gerçekleşirken, batı ve güney bölgelerinde kurak iklim şartları hüküm sürmektedir. Bu açıdan havzalar arası su dengesinin korunabilmesi açısından gerektiğinde su aktarılmasının şartları araştırılmalıdır. Kurak iklim şartlarındaki kurak bölgelere su aktarımlarını sağlayabilecek projeler bugünden geliştirilip, alternatif kaynaklar yaratılmalıdır.

 

Bilindiği üzere susuzluk yalnız bugünün değil, geleceğimizin sorunudur. Bir yanda küresel ısınma, diğer yanda suyumuzun neoliberal politikalarla alınıp satılan bir meta haline getirilmesi gündemdedir. Oysa su bir haktır. Havayı, toprağı, suyu temiz kullanmak tüm insanların sorumluluğudur. Bu mavi gezegende yaşama şansına sahip olan bizler, öncelikle oluşum sürecini en iyi bilen biz Jeoloji Mühendisleri, dünyamızı temiz tutmak ve kaynaklarımızı akılcı, verimli ve gelecek nesilleri düşünerek kullanmak için mesleki ve bilimsel birikimlerimizi sonuna kadar kullanmakta kararlıyız.

  

  

                                                                                                          TMMOB

                                                                                   JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

                                                                                                     İZMİR ŞUBESİ

 

Okunma Sayısı: 3185
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası