TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Karadeniz Havzası Kirliliği Ve Bölgesel Biyolojik Arıtma Tesislerinin Durumu BAŞLIKLI KÖŞE YAZIMIZ ÇIKTI
Karadeniz Havzası, yoğun sanayi, tarım ve yerleşim faaliyetleri nedeniyle ciddi bir kirlilikle karşı karşıya kalan önemli ekosistemlerden biridir.

Karadeniz Havzası, yoğun sanayi, tarım ve yerleşim faaliyetleri nedeniyle ciddi bir kirlilikle karşı karşıya kalan önemli ekosistemlerden biridir. Özellikle Tuna Nehri, Batı ve Kuzey Karadeniz kıyılarına ulaşan yoğun endüstriyel ve tarımsal kirleticiler için ana taşıyıcı olarak işlev görmektedir. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıklar, özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin birikmesine neden olarak deniz suyu kalitesini düşürmektedir. Bu durum, bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve ötrofikasyon sonucu alg patlamalarına yol açar. Bu durum özellikle Karadeniz’le ilintili olan Marmara Denizi için önemli bir sorundur. Oluşan "ölü bölgeler" deniz yaşamını tehdit ederken, bölgenin ekonomisine dayanan balıkçılık ve turizm gibi sektörleri de olumsuz etkilenir​.

Tuna Nehrinin olumsuz etkisinden Batı Karadeniz kadar etkilenmeyen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Samsun ve Ordu büyükşehir belediyeleri biyolojik arıtma tesislerine yatırım yaparak kıyı kirliliği ile mücadele etmeye çalışmaktadır. Samsun, özellikle Doğu İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ile bölgenin en büyük çevre yatırımlarından birine sahiptir. Bu tesis, günlük 105.000 metreküp kapasite ile Samsun ve çevresindeki atık suları arıtarak derin deniz deşarj sistemiyle Karadeniz’e uzak bir noktaya boşaltmaktadır. Samsun’daki bu altyapı, bölgenin sahil şeridini korumada büyük rol oynamayı ve çevre kirliliğini azaltarak sürdürülebilir bir turizm ve balıkçılık için sağlıklı koşullar oluşturmayı hedeflemektedir.

Ordu’da da çevreyi korumaya yönelik benzer arıtma projeleri yürütülmektedir. Ordu Büyükşehir Belediyesi`nin atık su arıtma tesisi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ortak finansmanıyla kurulan büyük bir projedir. İlk aşaması 2025’e kadar 213.000 kişiye hizmet edecek şekilde tasarlanmış olup, günlük 34.000 metreküp su arıtma kapasitesine sahiptir. Giresun Belediyesi`nin bir biyolojik atık su arıtma tesisi 2021 yılında Avrupa Birliği desteğiyle başlamış olup, 2024 yılı itibarıyla tamamlanması hedeflenmektedir. Proje, şehrin atık su sorununu köklü bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır​ Bu projeler, bölgenin deniz ekosistemini ve sahillerini koruma amaçlı olarak tasarlanmıştır.

Bölgenin en kalabalık yerleşim birimlerinden biri olan Trabzon’un yerel yönetimleri maalesef atık suların bertaraf edilmesi ile ilgili yeni tip projelere ilgiyi diğer şehirlere göre daha geç göstermiştir. Oysa, Trabzon Belediyesi 1970li yıllarda derin deşarj hatları ile atık sularını Karadeniz’in derinlerine bırakıyordu. Sahil yolunun geçirilmesi sırasında bir kısmı hasar gören sistem hala bir şekilde kullanılmaya çalışılmaktadır. Trabzon Büyükşehir Belediyesi hızla artan nüfusu ve artan atık su hacmi nedeniyle biyolojik arıtma tesisine olan ihtiyacı giderek artmaktadır. Mevcut durumda Trabzon’da atık suların yeterince arıtılmadan denize ulaştığı bölgeler bulunmaktadır. Karadeniz’in ekolojik dengesini korumak için Trabzon gibi büyük şehrin ileri biyolojik arıtma teknolojilerine yönelmesi, su kalitesini iyileştirerek deniz canlılarının sağlığını koruma ve sahil şeridindeki çevre kalitesini artırma açısından gereklidir. Bu yatırımların yapılması, halk sağlığını korumanın yanı sıra, bölgenin turizm ve balıkçılık sektörlerini de destekleyecek; ayrıca AB çevre standartlarına uyum sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu amaçla 6 Kasım 2024 tarihinde Hamamizade İhsan Bey kültür merkezinde düzenlenecek olan Biyolojik Arıtma paneline tüm halkımızın katılımını bekliyoruz.  (Prof.Dr.Cüneyt Şen).

Güzel günler dileğiyle.

https://www.kuzeyekspres.com.tr/makale/22210911/semi-hamzacebi/karadeniz-havzasi-kirliligi-ve-bolgesel-biyolojik-aritma-tesislerinin-durumu

 

Okunma Sayısı: 20
Fotoğraf Galerisi
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası