Soma`da 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden 301 madenciyi facianın 10. yıl dönümünde anıyoruz. Bu trajik olay, ülkemizde, sermaye sınıfının daha fazla artı değer elde etme hırsıyla insan hayatını hiçe sayarak inşa ettiği vahşi kapitalist anlayışın bir sonucudur. Yetersiz denetimler, güvensiz çalışma koşulları ve kâr hırsı, bu felaketi tetikleyen faktörlerin başında gelmektedir. Yoksul maden emekçileri, ailelerini geçindirmek için iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı çalışma ortamlarında hayatlarını ortaya koyarken, iktidar ve sermaye işbirliği ile risk yönetimi göz ardı edilmiş ve kamu denetimi görevi yerine getirilmemiştir.

 

Yaşanan faciayla ilgili devam eden yargılama süreci defalarca kesintiye uğramış, on yıl sonra an itibariyle tutuklu tek bir sanık kalmamıştır. Kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu durum, birkaç ay önce gerçekleşen ve 9 yoksul emekçinin İliç altın işletmesinde toprak altında kalarak yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan iş cinayetinin hukuki sonuçları konusunda toplumsal kaygıları artırmaktadır.

 

Bu elim maden kazasında da görüldüğü gibi, iktidar hala maden facialarından ders çıkarmamakta, tam aksine ülkemizin tabii kaynaklarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekme yoluyla denetimsiz ve kontrolsüz maden politikalarına devam etmektedir. İnsan hayatını hiçe sayarak, kazanma hırsını önceleyen bu anlayışı reddediyor, bu gibi faciaların tekrar yaşanmaması adına bilime ve insana değer veren bir anlayışın ülkemiz demokrasisinde egemen olmasını temenni ediyoruz.