TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
KARADENİZ BAŞLIKLI KÖŞE YAZIMIZ ÇIKTI
Küresel ısınma, Soğuk Ara Katman ve altındaki yoğun tuzlu katmanların su kalınlıklarını tehdit ederek, incelmesine neden olmaktadır. Çok yakın geçmişte 200 m’lere varan çok yoğun tuzlu katmanın kalınlığının yer yer 180-150 m’lere inceldiğine dair bilim insanlarından veriler gelmektedir. Karadeniz’deki yaşam tehdit altındadır.

Karadeniz, Avrupa ile Asya arasında, Balkanlar`ın doğusunda, Doğu Avrupa Ovası`nın güneyinde, Kafkasya`nın batısında ve Anadolu`nun kuzeyinde yer alır. Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan ile komşudur. Karadeniz, 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip, 426.400 km² alan kaplayan (Azak Denizi hariç), en geniş yeri doğudan batıya 1.175 km, en derin noktası 2.212 m. olan, Marmara Denizi vasıtasıyla Ege Denizi`ne bağlanan bir denizdir. Karadeniz`in beslenmesi başta Tuna, Dinyeper, Don, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya gibi nehirler tarafından sağlanmaktadır. Karadeniz’e altı ülkenin denize kıyısı varken, drenaj havzası Avrupa`daki 24 ülkenin bir kısmını kapsar.

Günümüzden milyonlarca yıl önce kıtalar günümüzdeki görünümlerinden oldukça farklıydı. Kabaca güneyde, Afrika, Avustralya, Antarktika ve Güney Amerika’dan oluşan Gondwana adında süper bir kıta, kuzeyde ise Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan oluşan Avrasya adlı diğer bir süper kıta bulunmaktaydı. Her iki süper kıtanın arasında Tetis adlı bir okyanus vardı. Gerek Akdeniz ve gerekse Karadeniz Tetis okyanusunun kalıntılarıdır. Günümüzden yaklaşık 15 milyon yıl önce, Afrika ve Arabistan’ın kuzeye doğru hareketi ile Avrasya’yı sıkıştırması Toros Sıradağları’nın oluşmasına neden oldu. Toros Sıradağları Tetis Okyanusu’nu güneyde Akdeniz kuzeyde Karadeniz ile Hazar Denizi’nin olduğu coğrafyada ikiye ayrıdı. Akdeniz’in Karadeniz ile ilişkisi kesildi. İlerleyen dönemde. Karadeniz ile Hazar Denizinin arasının dolması ile kuzeydeki iki deniz de bir birinden ayrıldı.

Yapılan çalışmalar, Karadeniz’in günümüzden 5-6 milyon yıl öncesinde sığ, hatta yer yer kuru bir tatlı su gölü olduğu göstermektedir. Bu durum günümüzden yaklaşık 10 bin öncesine kadar devam etmiştir. Bu dönemde, Buzul Çağının sona ermesiyle denizler yaklaşık olarak 100 m yükselmiş ve tuzlu Akdeniz’in su düzeyi İstanbul Boğazı düzeyinin üzerine çıkarak Karadeniz’e doğru akmaya başlamıştır. Karadeniz’e giren suların içeriğindeki fazla tuz dolayısıyla yoğunluğu yüksek olduğundan üstten Akdeniz’e doğru akan tatlı sularla karışmamış ve Karadeniz’in alt su katmanlarını oluşturmuştur. Tatlı su ekolojisini tamamen yok eden çok yoğun tuzlu alt su katmanlarının üsteki yarı-tuzlu su katmanlarla ilişkisi kesilmiş, oksijensiz kalmış ve bugünkü yaşamsız denizaltı bölgesini oluşturmuştur.

Karadeniz’de ortalama yüzey dolaşımı sikloniktir yani Karadeniz`in çevresindeki sular, Kenar Akıntısı olarak bilinen, havza çapındaki bir rafkıran girdabı içinde dolaşır. Bu akıntısının maksimum hızı yaklaşık 50–100 cm/s`dir. Bu özellik dahilinde, havzanın doğu ve batı kesimlerini işgal eden iki küçük siklonik girdap faaliyet göstermektedir. Kenar Akıntısının dışında, kıyı boyunca rüzgarlardan kaynaklanan çok sayıda yarı kalıcı kıyı girdapları bulunur. Kıyı girdaplarının gücü mevsimsel atmosferik ve akarsu değişimleri tarafından kontrol edilmektedir. Bahar aylarında Karadeniz’in güneydoğu köşesinde Batum girdabı oluşur.

Yüzey sularının altında (yaklaşık 50 ila 100 metre arasında) bir ara katman bulunur. Soğuk Ara Katman adı verilen bu katman yerel atmosferik soğumanın ve kış aylarında azalan akarsu girişinin bir sonucu olarak serin, tuzlu yüzey sularından oluşur. Bu katmanın altında bulunan ve yaklaşık 100-200 metreye kadar inen yoğun tuzluluğa sahip olan katman Karadeniz’in oksijensiz sularının üsteki oksijenli sularla karışmasını önleyen katmandır.

Küresel ısınma, Soğuk Ara Katman ve altındaki yoğun tuzlu katmanların su kalınlıklarını tehdit ederek, incelmesine neden olmaktadır. Çok yakın geçmişte 200 m’lere varan çok yoğun tuzlu katmanın kalınlığının yer yer 180-150 m’lere inceldiğine dair bilim insanlarından veriler gelmektedir. Karadeniz’deki yaşam tehdit altındadır. Kendine has çok kırılgan bir ekolojik yapısı bulunan Karadeniz’in iklim değişikliğinin ilk büyük kurbanlarından biri olmaması için, küresel ısınmayı yavaşlatacak küçük adımları bireysel de olsa lütfen çocuklarımız için atalım(Prof.Dr.Cüneyt Şen).

Güzel günler dileğiyle.

https://www.kuzeyekspres.com.tr/karadeniz

 

Okunma Sayısı: 3185
Fotoğraf Galerisi
TMMOB
Jeoloji Mühendisleri Odası