Kentimizin çözülmesi gereken sorunları, şehrimize yapılmak istenilen birçok güzel şey varken; akademisyenler, bürokratlar, meslek odası başkanları bir araya gelerek geçmişte yapılan hataları düzeltmek, bu yanlışlara çözüm üretmek için enerji harcıyoruz. Bu enerjiyi Antalyamız için daha verimli kullanabilirdik. Boğaçay projesi onlarca uyarıya, tepkiye karşı yine de yapıldı, şimdi de çözüm üretmek yine bizlere kaldı. Bu proje şunu bir kez daha gösterdi ki bilimin ve ortak aklın dikkate alınmadığı bu tür işlerde sonuç maalesef boşa giden zaman, boşa harcanan emek ve Antalyamızın boşa giden parası olmaktadır. Ne yazık ki kentimizin ekonomik kaynakları bu projede de doğru şekilde kullanılamadı ama bizler her zaman kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, kentimizin, yanındayız.

Son günlerdeki açıklamaları üzülerek ve gülerek takip ediyoruz. Hatanın neresinden dönülürse kârdır ve yanlışı kabul etmek bir erdemdir. Artık yapılan yanlışı kabul ederek, sorunların nasıl çözülmesi gerektiğini konuşmalıyız.

Atamızın şüphesiz ki dünyanın en güzel yeridir dediği Antalya için hepimiz dikkatli davranmalıyız. Bilimsellik ve uzmanlık gerektiren konularda, bilimsel bir kimliğe sahip olmayan, konunun uzmanı olmayan insanların açıklama yapmamasını tercih etmekteyiz. Uğur Mumcu’nun da dediği gibi, bilgisi olmayanın fikri de olamaz.

Bizler Antalya sevdalısı ve aşığıyız. Hiçbir bilimsel altlığı olmadan “erozyon yok” demek sakıncalıdır. Başımıza ne geldiyse bilim ve tekniği hiçe sayıp fütursuzca yaptıklarımızdan gelmiştir. Bugün su tutmayan göletler, hunharca tüketilen su kaynaklarımız, binlerce yılda oluşan kaynaklarımız ve tabii ki doğamız çok kısa bir sürede tüketiliyor ve bazılarının geri dönüşü maalesef yok. Kirletmek çok kolay fakat temiz tutmak çok daha kolay ve insani. Doğamıza ve kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. İnsanlarımız kendi sağlıkları için doktora giderler de peki niçin doğanın geleceği ve sağlığı için uzmanlardan fikir almazlar? Doğanın doktorları bizleriz.

Boğaçay bir yöntem halinde eski haline yani dere eski kotuna geri getirilmelidir. Bizler verilerden, hesaplardan, raporlardan, bilimsellikten yararlanarak öngörüyoruz, konuşuyoruz, söylüyoruz. Bu konuyla alakalı yayımlanan bilimsel makalelerden, tez çalışmalarından ayrıca Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi tarafından yayımlanan “Boğaçay Projesi Değerlendirme Raporu”ndan faydalanarak konuşuyoruz. Peki ya siz? İddialarınızın bilimsel olduğunu söylüyorsanız buyurun hangi uzmanlar bunu savunuyor bu konuyla alakalı çalışmalar yapmış birlikte inceleyelim.

Günümüzdeki projelerin birçoğu ne yazık ki göz boyamaya yönelik günü kurtaran sorunu ve hatayı katlanarak arttıran projelerdir. Bilime ve tekniğe başvurulmadan, uzmanlara danışılmadan iş yapmaya çalışan zihniyet zararlıdır. Amacımız insanlara, kentimize, ülkemize hizmet etmek olmalıdır.

Jeoloji önemli bir bilim dalıdır. Uzman kişiler tarafından çalışılırsa öngörüler çok büyük oranda gerçekleşir. Jeoloji hayatın her alanında dikkate ALINMALIDIR. Geçmişte, Boğaçay projesi için yaptığımız öngörülerin bir kısmı gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye devam etmektedir. Umuyorum ve inanıyorum ki bu sorun, kontrollü bir şekilde ve uzmanlarına danışılarak Antalyamıza en az zarar verecek şekilde çözülsün. Söz konusu doğa olduğunda lütfen işi uzmanlarına bırakın. Bizler Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak hazırız ve inanıyorum ki diğer sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları da katkı sağlamaya hazır.

Her şey daha yaşanabilir ve daha sağlıklı bir Antalya için.

Ortak akılda buluşalım, uzlaşalım ve çözelim. Sağlıklı ve mutlu günlere.

 TMMOB JMO ANTALYA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU